Kenya/ Nairobi & Masai Mara

The key of Africa is Kenya

Afrika’ya ilk seyahatim 13 Mart 2017’de gerçekleşti. Uçak Nairobi’ye indiğinde önce hafifçe ürperdiğimi hissettim.Bilinmeyene doğru yolculuğun verdiği tedirginliğim Peter ile karşılaşınca geçti. Sımsıcak bir dostluk ile pır pır uçağa binip Masai Mara’ya doğru yola çıktık.

Masai Mara’da ilk durağımız grubu getireceğimiz bir kabile yerleşkesiydi. Ne yapsam kabile şefinin görkemli  kostümüyle yarışamazdım:)

Taklitler asıllarını yaşatır mı demek istiyor bana?

Masai Mara'da konaklama

Bu bölgede oteller yerini “kamp”lara bırakmış, onlar da kendi aralarında yıldızlandırılmış bir kalite sıralamasına sahipler elbette… Bazıları gerçekten bir çadır gibiyken, deluxe diyebileceğimiz çadır-kamplar büyük odaları, wc-banyo ve teraslarıyla çok etkileyici bir atmosfer yaratıyorlar. Ortak özelliği tüm kamplarda elektriğin gece 24:00’te kesiliyor olması, ilk geceyi elimde fener oturarak geçirmem bundandır.

Safari

Safariye çıktığımızda rehberimiz şanslıysak beş büyük’ü göreceğimizi söylemişti, gördük ama bana en ilginç gelen National Geography’de seyrettiğimiz koşturmalı ve yırtıcı bir ortam değil, sanki onlara oturmaya gelmişiz gibi sakince bir gölgeye yerleşmiş bizi bekliyor olmalarıydı.

Kilometrelerce giderek yol olduğu belli olmayan yollarda her birini gördük, inceledik, doğal ortamlarında onları yakından gözlemleme şansımız oldu. Her bir yerleşkeye ulaştığımızda ise bizi dans eden yerliler karşıladı, rengarenk kıyafetleri ve hareketli danslarına hayran olmamak mümkün değildi.Kadınlar içeride çocuklarla ve yiyecek hazırlamakla uğraşırken, erkekler güvenlik ve eve para getirmekle sorumlular. Yolda ise uzun yürüyüşle okuluna ulaşmaya çalışan öğrenciler bizim alışık olduğumuz hayatı hatırlatan neredeyse tek işaretti.

her şeye rağmen dans dans dans